Haber
Yeşil Enerji Yarışında Durum Ne?
Türkiye, güneş enerjisinde tarihi bir sıçrama yaparken; Almanya rüzgârda rekor onaylara rağmen hava koşulları nedeniyle yenilenebilir payında düşüş yaşadı. Peki 2025’te hangi ülke yenilenebilir enerjide ne durumda?

Yeşil enerji, doğaya zarar vermeden, yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerji olarak tanımlanıyor. ‘’Yenilenebilir’’ ifadesi enerjinin tüketmeyen kaynaklardan elde edildiğini ifade ediyor.
Bir çok ülkede olduğu gibi, Türkiye ve Almanya’da da son yıllarda yeşil enerjiye büyük yatırımlar yapılıyor. Yeşil enerjiye yapılan yatırımlar, bugün sonuç vermeye başlarken gelecek nesilleri de korumaya yardımcı oluyor.
Şimdi, Almanya ve Türkiye’de yeşil enerji sektörüne yakından bakalım.
Almanya’da Yenilenebilir Enerji Ne Durumda?
Almanya’da 2025 yılının ilk yarısında yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki payı yüzde 54 oldu. Ancak bu oran, 2024’te kaydedilen yüzde 57’nin gerisinde kaldı. Uzmanlara göre bu düşüşün temel nedeni, zayıf rüzgâr ve düşük hidroelektrik üretimi.
Buna rağmen Almanya’da rüzgâr enerjisinde rekor seviyede 7,8 GW yeni kapasite için onay alındı. Ayrıca güneş enerjisi üretimi bir önceki yıla göre yüzde 23 artış gösterdi. Berlin yönetimi, 2030’a kadar elektriğin yüzde 80’ini yenilenebilir kaynaklardan sağlamayı hedefliyor.
Karbon ayak izini azaltmanın en etkili yolu yenilenebilir kaynaklara yatırım yapmak.
Türkiye, Güneşte Hedefi Erken Aştı
Türkiye ise son yıllarda yeşil enerjide dikkat çekici bir ivme yakaladı. 2024 sonunda güneş enerjisi kapasitesi 19,6 GW’a ulaşarak 2025 hedefini bir buçuk yıl önceden gerçekleştirdi. Mart 2025 itibarıyla kapasite 21,6 GW seviyesine çıktı.
Rüzgâr enerjisinde de büyüme sürüyor: Türkiye’nin kurulu rüzgâr gücü 13 GW’ı aştı. Böylece güneş ve rüzgârın toplam kapasitedeki payı yüzde 30’a yükselerek tarihi bir rekor kırdı.
Bu gelişmeler enerji ithalatına da yansıdı. Yeşil enerji yatırımları sayesinde Türkiye’nin doğal gaz ithalatı 15 milyar dolar azaldı. 2024’te güneşten elde edilen elektrik üretimi bir önceki yıla göre yüzde 39 arttı ve güneş ile rüzgâr, ilk kez yerli kömürden daha fazla enerji üretti.
Türkiye güneş ve rüzgâr potansiyeliyle, Almanya ise teknolojik altyapısıyla dikkat çekiyor.
İki Ülke İçin Rakamlar Ne Söylüyor?
Yeşil enerjide Türkiye ve Almanya’nın istatistiklerini şöyle sıralayabiliriz:
Kriter | Almanya (2025) | Türkiye (2025) |
Yenilenebilir enerji payı | %54 (ilk yarı) | %30 (güneş + rüzgâr kapasite) |
Güneş enerjisi kapasitesi | Güçlü artış, %23 üretim artışı | 21,6 GW |
Rüzgâr enerjisi kapasitesi | 7,8 GW yeni onay | 13 GW |
2030 hedefi | %80 yenilenebilir | Kapasite artırımı sürüyor |
İki Ülke İçin de Hedef Aynı ama Yöntemler Farklı
Almanya’da enerji üretiminde yeşil enerjinin payı % 54’ken Türkiye’de bu oran %30. Bu rakamlar Türkiye’nin yeşil enerjiye daha fazla yatırım yapması gerektiğini gösteriyor.
2025’te tabloya bakıldığında; Almanya altyapı ve uzun vadeli stratejilerde, Türkiye ise güneş ve rüzgârda hızlı büyümede öne çıkıyor. Almanya’nın hava koşullarına bağımlılığı kısa vadeli düşüşlere yol açarken, Türkiye enerji ithalatını azaltan somut kazanımlar elde ediyor.
Her iki ülke de 2030’a giderken yeşil enerji dönüşümünde farklı güçlü yanlara sahip. Almanya sistematik dönüşümle, Türkiye ise hızlı yatırımlarla geleceğe hazırlanıyor.
Enerjide bağımsızlığın anahtarı, doğanın kendini yenileyen kaynaklarında gizli.
Kaynak: Umwelt Bundesamt, Clean Energy Wire, Energy Policy Review, Ember
