Köşe Yazarları
Türk Girişimcilerin Avrupa Yolculuğu
Gülay Yıldırım Kavak
Bu haftaki köşe yazımda, Avrupa’daki uluslararası fuarlarda Türk girişimcilerin nasıl fark yarattığını, sahadaki başarılarını ve görünmeyen engellerle nasıl mücadele ettiklerini anlatacağım. Çünkü artık Avrupa fuarlarında yalnızca ürünlerimiz değil, vizyonumuz, cesaretimiz ve girişim ruhumuz da konuşuluyor.
Avrupa her yıl yaklaşık 2000’den fazla fuara ev sahipliği yapıyor. Geçtiğimiz yıl bu fuarlara 500 binden fazla firma katıldı ve yaklaşık 50 milyon ziyaretçi ağırlandı. Artık bu kalabalığın içinde Türk firmaları da güçlü bir yer edinmeye başladı. Özellikle Berlin, Frankfurt, Köln ve Düsseldorf gibi şehirlerde düzenlenen uluslararası etkinliklerde yüzlerce Türk markasının yer aldığını görmek mümkün.
Teknolojiden gıdaya, inşaattan lojistiğe kadar birçok sektörde Türk girişimciler artık “takip eden” değil, “öncülük eden” konumunda. Üstelik bunu çoğu zaman büyük yatırım fonlarının ya da devlet desteklerinin değil, kişisel emek, vizyon ve azmin gücüyle başarıyorlar. Her yeni fuar, onlara hem yeni iş bağlantıları hem de Avrupa pazarında kalıcı bir yer edinme fırsatı sunuyor.
Ancak başarıya giden yol sanıldığı kadar kolay değil. Özellikle vize süreçleri, hâlâ birçok girişimcinin önündeki en büyük engellerden biri. Kimi zaman yalnızca bir belge eksikliği, aylarca hazırlık yapılan bir fuara katılımı imkansız hale getirebiliyor. Almanya ve Fransa gibi ülkelere fuar katılımı için başvuran birçok Türk firma, vize alabilmek için haftalarca beklemek zorunda kalıyor. Hatta bazıları, fuar tarihine yetişemediği için katılım sağlayamıyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 2024 verilerine göre, iş amaçlı vize başvurularının %27’si gecikmeli sonuçlanıyor.
Yine de Türk girişimciler vazgeçmiyor.
Onların azmi, Avrupa pazarında Türkiye markasına duyulan ilgiyi her geçen gün artırıyor. Özellikle gıda ve inşaat teknolojileri alanlarında, Türk firmalarının fuar katılım oranı son beş yılda %40’tan fazla artmış durumda. Ancak bu başarıya rağmen, Avrupa genelindeki katılımcı sayısına oranla Türkiye’nin fuar katılım oranı hâlâ düşük. Bu durum, Türk girişimcilerin uluslararası pazarlarda daha görünür olması gerektiğini gösteriyor.
Bu noktada, devlet desteklerinin artırılması, vize süreçlerinin kolaylaştırılması ve bilgilendirme faaliyetlerinin yaygınlaştırılması büyük önem taşıyor. Ayrıca, firmaların fuar organizasyonlarına katılımını teşvik etmek için finansal destekler ve danışmanlık hizmetleri sağlanması, Türk markalarının Avrupa’daki varlığını daha da güçlendirebilir.
Fuarlarda büyük özveriyle markalarını tanıtan Türk şirketleri, Avrupa iş dünyasında yeni bir kimlik inşa ediyor. Vizyoner girişimciler, sadece ticaretin değil, kararlılığın ve inancın hikayesini yeniden yazıyor.
Fuarlar, sadece birer ticaret platformu değil, aynı zamanda kültürlerarası etkileşimin, yenilikçiliğin ve iş birliğinin merkezleri. Türk firmalarının bu alanlarda daha fazla yer alması, sadece ekonomik değil, kültürel anlamda da büyük bir kazanım olacaktır.
Biz de trbusiness.de olarak, Avrupa sahnesinde yükselen Türk girişimcilerin hikâyelerini yakından takip etmeye ve her yeni başarıyı, her cesur adımı sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
